3 Ağustos 2011 Çarşamba

dönmek

Eh, gitmek fiili dönüşümsüz yaşanmıyor. En azından şimdilik.

Döndüm, hatta belki 15 belki 20 gün oldu. bu süreçte karşıma çıkan zorlu ve asitli şaraplar, bulamadığım peynirler, trafikte medeniyetsizce korna çalanlar gibi sebeplerden sürekli Paris'i andım, ah azizim nerede o şaraplar nerede o Seine nehri diye sayıklandım.

Şaka tabi, bunların hiç birini yapmadım. Ama bu sayıklanmaların yerine yaptığım çok güzel planlar var, şehirleri tek tek ayrıntılı yazmak gibi !

hayali bir okuru kandırıyormuşum gibi hissediyorum böyle yazarak , bu vasıtayla da aslında kendimi. Zira neredeyse nisandan beri ben bu şehirleri yazmaya başlayacağım, öyle değil mi?

Neyse hayatım feci bir düzene, mutluluğa ve huzura bağlandı, bu sebeple artık vericeğim sözleri tutacağıma inanıyorum. Ayrıca dörtte biri kalmış olmasına rağmen dört katı strese sahip olacak üniversitenin son yılına girmeden önce de bu tür bir düzene ve huzura ihtiyacım vardı, o yüzden gerçekten yazacağım!

Peki neler var; bir bakalım,

Fransa - Marseille, Cannes, Antibes, Cassis, Nice, Monaco, Firminy, Eveux
İtalya - Roma, Floransa, Venedik, Milano, Cinque Terre
İspanya - Sevilla, Valencia, Barcelona

Tabi hepsine bir anda ömür yetmeyecek, ben de oldukça geniş bir zamana yaymayı düşünüyorum. Rehbervari olmaktan öte, bu şehir ve mini kasabalar hakkında bir kaç hissettiğim şey var, onları unutmamak, detayları kaybetmemek benim de en çok yapmak istediğim şeylerden biri.

Velhasıl böyle, izmir'de olmak çok güzel.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder