3 Kasım 2009 Salı

dinlemek -dinleyememek


bugün "kent ve mimarlık günleri" kapsamında olan panellerden birine sonunda gidebildim! zaten iki gün süren ve ilk günü taşkışlada ikinci günü garajistanbulda devam eden etkinliklerden solda resmi olan "Tasarım ve Suç: Kentsel Müdahaleler ve Mimarın Pozisyonu" konulu tartışma panelinde soldan sağa Özgür Bingöl, Emre Arolat, İhsan Bilgin, Boğaçhan Dündaralp ve Ertuğ Uçar vardı. Aslında Emre Arolat'ı çok dinlemek istediğim için gittim, dalaman havalimanı yarışma projesi hakkında yazdığı kitabı okuduktan sonra görmek düşüncelerini öğrenmek iyi olur diye düşünüyordum. duruşu, konuşmadan ki davranışları çok soğuk. fakat konuştuktan sonra tamamen o soğukluk yıkıldı kafamda, tam da kitabı okurken ki düşündüklerim canlandı diyebilirim. iyi oldu.
genel olarak olgu ve fikirden yola çıkarak, mimarın süreç içerisinde duruşu(ya da strateji ve akıl yapısıyla var oluşu), nasıl bir kimlik oluşturduğu, direnç göstermesi, gösterememesi, neler yapıcağını düşünmesi gibi şeyler konuşuldu.
garajistanbul gayet güzel bi yer, bundan sonra bol bol takip ederim diye düşünmekteyim.

bide bugüne dair çok çok sinir bozucu olan ise, bu panelden çıkıp richard rogers konferansına gitmek için beşiktaşa koşmamız, bahçeşehir üniversitesine konferanstan 50 dakika önce gelmemize rağmen salonun dolmuş olması, projeksiyonla canlı yapılıcak sınıfın da dolmuş olması, koridorlarda tvden yapılan canlı yayına boynumuz tutulmuş bi şekilde izlemek zorunda kalışımız.
noldu peki?
hiç dinlemedik çıktık gittik kahvemizi içtik bi yerde, sonra da dağıldık.

o zaman bu kadar ünlü bi mimarı türkiyeye getirip konferans düzenletip, facebookta event bile açıp 500 kişilik konferans salonuna bu insanları sığdırmaya çalışanlara kocaman bir alkış geliyor.

dahası "hadi orda yapmadık, peki bu kadar insanı nereye sığdırıp da dinleticektik" sorusuna verilicek cevabın olmamasını sağlayan insanlara daha da başka şeyler gitsin diyorum.

ve gidiyorum, nesrin kahve içmeye bekler.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder