1 Aralık 2009 Salı

düşünseli

ara sıra dumbledore gibi beynimdeki ince gümüşi ipleri asamla çekip düşünseli içine yerleştirmek istiyorum ki hiç kaybolmasınlar. ne olacak bendeki bu panik? hayır kaybolucaklar işte, unutucam ayrıntıları, ister yazıyım ister çiziyim. var gücümle uğraşıyorum ki kaybolmasınlar.
çok kısa söyleyeceklerim var bayrama dair.
-hiç kesilmiş kurban görmedim tv bile izlemedim çok mutluyum!
-ilk yüzyüze bayramlaştığım insanlar; taksi şöförü, bilet görevlisi, hostes, yanımda oturan tanımadığım kadın... garip bi bayram oldu.
-antalya havalimanı ne kdar eski. neyseki yenisi yapılmış 2010a sezonuna kadar yetiştiriceklermiş. tabelalar sarı sarı. eski izmir iç hatlar gibi.
-tuncay cavdar sen ne yapmışsın öyle? gördüğüm şeyler karşısında bütün bayram büyülenip sürekli tavan,strüktür,duvar,kolon inceleyen bir kız oldum.
-modern hamam nasıl yapılırmış şahit oldum!
-dönüş yolculuğundaki 3lü liseli grup varya o grup, o fizik dersinde bahsettiğiniz u borular var ya o u borular, neyse hadi bişi demiyorum ben size. iğrenç gülüşünüzle beynimi mahvettiniz bütün yol.
-demekki yazdan kalma sebzeleri çözdürüp çözdürüp kullanmamak lazımmış. sonu kahve+limon olurmuş.
-ne zaman o valiz hazırlansa yanınıza o gezi defteri alınıcak küçük hanım! bunu daha kaç kez hatırlatmam lazım!
-sevgili ajda pekkan bayramdaki "cinayet"lerden çok rahatsızmış, bununla ilgili bişiler yapmış destek istiyormuş. önce insandan bahsediyor sandım. meğersem hayvanlarmış mevzu.
-sevgili havalimanı taksicileri; hani dumansız hava sahanız? hepiniz mi pencere açık sigara içerseniz ya. gözgöre göre. çirkin oluyor.
-yoruldum ki ne yoruldum. bu gezide izmir durağı hiç olmadı. hadi tatil olsun izmire gidiyim.
-sabah kahvaltıdan sonra kahve içip gazete okuduğum günler benim için apayrı. tatil gibi bişi. bide böyle güneş varsa hafif de gözümü alıyorsa, oo süper. tam keyiflik. bu dönem bu günlerden baya oldu. şanslıyım bu aralar.
-bu aralar izmirle ilgili yazılıp çizilenler çok fazla. hepsine yetişmek lazım, hepsine bakmak lazım. ileride "heh şimdi izmiri buralara nasıl getirdiniz" sorusunu kimse sormayı akıl etmeyecek, konu olan şehir bambaşka bi boyutta algılanırken başlangıç noktaları unutulucak. bilmek lazım, dikkatli okumak, seçerek okumak lazım.
-e bu kadar olsun artık.
-bu ay da güzel geçicek gibi, özledim bildiğin sultanahmeti.
-uyku nolur biraz daha uyku.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder